TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan Avrupa Komisyonu’nun Vize Kararına Değerlendirme
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Avrupa Komisyonu’nun 15 Temmuz 2025 tarihli uygulama kararının ardından yaptığı kapsamlı değerlendirmede, son iki yıldır vize işlemlerinde yaşanan sorunlara yönelik yoğun bir çaba gösterdiklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı ve TÜRSAB arasında yürütülen yakın iş birliği ve yoğun temasların sonucunda alınan bu kararın olumlu bir gelişme olduğunu belirten Bağlıkaya, “Ancak vize randevuları konusunda halen ciddi sıkıntılar devam etmekte, bu alanda da somut ve etkin adımlar atılması şarttır.” dedi.
Randevu Sistemi ve Mevcut Sorunlar
Bağlıkaya, karşılaşılan en büyük problemin vize randevularının zamanında alınamaması olduğunu vurguladı. Vize süreçlerinin genellikle yetkilendirilmiş birkaç aracı kurum üzerinden yürütüldüğünü hatırlatan Bağlıkaya, bu kurumların yetersiz kapasitesi ve organizasyon eksikliklerinin vatandaşları mağdur ettiğini dile getirdi. “Randevu tarihleri aylarca ileriye atılıyor, bu durum hem vatandaşlarımız hem de seyahat acenteleri için büyük zorluklar yaratıyor.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu aracı kurumların denetlenmesinin önemine dikkat çekerek, randevu hizmetinin sadece birkaç kuruluşun elinde toplanmasının sektörde tekelleşmeye sebep olduğunu ve yüksek fiyatlarla randevu satışı gibi etik dışı uygulamalara yol açtığını söyledi. Bağlıkaya, “Adil ve şeffaf bir dağıtım mekanizması sağlanmadığı sürece ana problemler çözüme kavuşmaz.” uyarısında bulundu.
Seyahat Acentaları Haksız İthamlar Karşısında
Avrupa Komisyonu’nun açıklamasında yer alan, seyahat acentelerinin dolandırıcılık ve insan kaçakçılığı gibi yasa dışı faaliyetlere karıştığı yönündeki iddiaların sektörü haksız yere zan altında bıraktığını söyleyen Bağlıkaya, TÜRSAB üyesi acentelerin tamamının yasal prosedürlere uygun hareket ettiğini ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili ülke temsilciliklerinin sıkı denetimleri altında hizmet verdiğini vurguladı. “Dolandırıcılık veya sahtecilik olaylarının seyahat acenteleriyle ilişkilendirilmesi kesinlikle kabul edilemez.” ifadelerini kullanan Bağlıkaya, TÜRSAB olarak bu süreci başından itibaren yakından takip ettiklerini ve sektörün itibarını korumak adına gerekli tüm adımları atmaya devam edeceklerini belirtti.
















