Enerji sektöründe gerçekleştirilen yeni yasal düzenlemeler, rüzgar ve güneş enerjisi projelerinin izin süreçlerini önemli ölçüde hızlandıracak. Bu değişikliklerle, rüzgar projelerinin izin süreleri 4 yıldan 1,5 yıla düşerken, güneş projelerinin süreleri ise 2 yıldan 1,5 yıla indirilecek. Bu sayede yatırımlar daha hızlı hayata geçirilecek ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşması daha kolay hale gelecek.
Yasal Düzenlemelerin Getirdikleri
- Süper İzin Kanunu ile rüzgar projelerinde ruhsat ve imar gibi birçok alanda izin süreleri 18 aya kadar kısalacak.
- Güneş enerjisinde proje ve ölçeğe bağlı olarak yaklaşık 2 yıl süren izin süreleri 1,5 yıla inecek.
- Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci zorunlu olmaktan çıkarılarak diğer izinlerle paralel yürütülebilecek.
- Orman vasfını yitirmiş araziler, yenilenebilir enerji kaynaklı hibrit projeler için değerlendirilebilecek.
- Ruhsatsız üretim tesisleri için uygunluk affı getirildi.
Bürokratik Süreçlerde Kolaylıklar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ruhsat ve imar süreçlerinde daha geniş yetkiler verilecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) acele kamulaştırma yetkisi artırılacak. Böylece enerji projeleri daha hızlı ilerleyecek. Ayrıca, orman izinleri tek izne indirilecek ve önlisans süresi kadar verilecek. Üretim lisansı alındığında bu izinler otomatik olarak uzatılacak.
Rüzgar Projelerinde Kuş Göç Yolları Korunacak
Rüzgar enerjisi projelerinde en zorlu aşamalardan biri olan ÇED süreci artık ön koşul olmaktan çıkarıldı. ÇED başvurusu devam ederken diğer süreçlere de başvurulabilecek. Ana kuş göç yolları dışında kalan projelerde ornitolojik gözlem zorunluluğu kaldırılarak, taahhütle süreç yürütülebilecek. Böylece kuş göç yolları korunacak ve yatırımlar hızlanacak.
Yabancı Yatırımcılar İçin Çekici Ortam
İzin süreçlerinin kısalması, özellikle yabancı yatırımcılar için daha cazip bir yatırım ortamı oluşturacak. Elektrik satış fiyatları ve dağıtım iletim bedellerinde yapılacak düzenlemelerle yabancı yatırımcıların ilgisi daha da artabilir. Tüm bu düzenlemeler, Türkiye’nin 2035 yenilenebilir enerji hedefleri ve 2053 net sıfır emisyon vizyonuna ulaşmasına önemli katkılar sağlayacak.
















