İtalyan tenor Andrea Bocelli, müziğiyle klasik ve pop çeşitlerini birleştiren memleketler arası bir süperstardır. Pekala, İtalyan tenor Andrea Bocelli, müziğiyle klasik ve pop çeşitlerini birleştiren memleketler arası bir süperstardır.
ANDREA BOCELLİ KÖR MÜ, GÖRÜYOR MU?
Andrea Bocelli (d. 22 Eylül 1958; Lajatico, Pisa ili, Toskana); İtalyan tenor, kelam müellifi, bestekar ve albüm yapımcısıdır. Beş aylıkken doğuştan glokom teşhisi kondu ve bir futbol kazasının akabinde 12 yaşında büsbütün kör oldu. Bocelli akşamları piyano barlarında ve lokal müzik söyleme yarışlarında yarıştıktan sonra, Sugar Music etiketi ile birinci kayıt kontratını imzaladı. 1994 yılında ün kazandı ve yeni gelenler kategorisinde şimdiye kadar kaydedilmiş en yüksek notlarla “Miserere” isimli 44. Sanremo Müzik Şenliği’nin ön tipini kazandı.
1982’den beri Bocelli, hem pop hem de klasik müzikten 15 solo stüdyo albümü, üç büyük hit albümü ve dokuz opera kaydetmiştir. Dünya çapında 90 milyondan fazla albüm satılmıştır. Klasik müziği memleketler arası pop listelerinin tepesine taşıyan crossover (caz müziğin günümüzde tanınan olan hali) sanatkarı olarak başarılı olmuştur. Birinci derleme albümü Romanza, tüm vakitlerin en çok satan albümlerinden biri iken, Sacred Arias tarihte rastgele bir solo sanatkarın en çok satan klasik albümüdür. Milletlerarası şöhretine büyük katkıda bulunan “Con te Partiro” isimli kesim ile Avrupa’da birçok ülkede 6 aya yakın bir müddet müzik listelerinin başında yer aldı.
ANDREA BOCELLİ NEDEN KÖR OLDU?
Andrea Bocelli, kendisini kör eden olayı şöyle hatırlıyor: “Karanlığın çöktüğü an o zamandı”
“Çocukken çok derecede miyop olduğum düşünülürdü. Her şeyi görebiliyordum fakat yalnızca yakından,” diye hatırlıyor Andrea belgeselde.
“Gördüğüm dünyayı çok uygun hatırlıyorum. Renkleri, her şeyi. O anıları nasıl unutabilirim?”
Ekranda kardeşi Alberto’nun da yer aldığı Andrea’nın kardeşi, daha sonra olayın öncesini ve sonuçlarını tartışmaya başlıyor.
“Doğuştan glokom nedeniyle üç buçuk yaşındaki kardeşim Andrea, Torino’da on üç kere ameliyat olmuştu,” diye açıklıyor. “Bu bir azaptı.”
Alberto, “Yerel okulların hiçbiri onu kabul etmediği için, yedi yaşındayken Andrea’nın “görme engelliler” için bir yatılı okula gönderildiğini” söylüyor.
“Sadece tatillerde meskene gelirdi. Ayda bir defa onu ziyarete giderdik” diye devam etti
Andrea şimdi on iki yaşındayken, Andrea’nın daha sonra hayatının “en makûs anı” olarak tanımladığı bir olayda kalıcı olarak kör oldu.
